Uyumlama (inisiyasyon) öğretmenden öğrenciye sessiz bilginin aktarımıdır. Bu aktarım, Yüce Güçlerin enerjileriyle uyumlanma yoluyla, bu enerjilerle en güçlü rezonansa girerek gerçekleşir. Uyumlama, öğretmenin bu sessiz bilgiyi vermek için çok güçlü bir niyete sahip olması yoluyla gerçekleşir. Niyet olmazsa, uyumlama da gerçekleşmez.

Uyumlama almak, hissetmeyi öğrenmek demektir. Çevredeki alanın en ince titreşimlerini hissedebilmek, ona bütünüyle güvenmektir. Bu, dünya ile bütünleşmenin olağanüstü bir halidir; senin de bu dünyanın bir parçası olduğunu ve ilahi enerjinin koruması altında bulunduğunu anlamaktır. Aslında, bu durumu kelimelerle anlatmak mümkün değildir; yalnızca hissedilebilir.

Uyumlamadan sonra öğrenci, daha yüksek bir enerji seviyesine geçer. Bu yüzden uyumlama, çok ciddi ve sorumluluk gerektiren bir hayat adımıdır. Uyumlama kişiye birçok şey kazandırır, ancak aynı zamanda büyük sorumluluklar da yükler. Kozmik Enerji’ye uyumlanan kişi, aydınlık ve ilahi enerjilerin koruması altına girerek gelişiminde daha yüksek bir seviyeye çıkarken, aynı zamanda daha büyük bir sorumluluk seviyesine de ulaşır.

Eğer bir kişi daha önce kötü bir eylemde bulunmuşsa (hatta sadece kötü bir düşünceye kapılmışsa), karmanın yasalarına göre hayat ona aynı şeyi geri verir. Ancak genellikle bu, kişinin bu hatasını çoktan unutmuş olduğu bir zaman diliminde gerçekleşir. Bu nedenle, kötü bir olay yaşandığında, insanlar genellikle geçmişte yaptıkları hatalarla bu olayları ilişkilendiremez. Ancak uyumlanmış biri için her şey neredeyse anında gerçekleşir: eğer kişi hayırlı olmayan bir eylemde bulunursa, hemen karşılığını alır. Yüce Güçler böylece ona şunu gösterir: “Sen artık böyle davranamazsın, bu seviyenin üstüne çıkmış olmalısın.”

Öte yandan, uyumlanmış kişilerin tüm dilekleri de çok daha hızlı gerçekleşmeye başlar. Bir şey üzerine ciddi şekilde düşündüklerinde, bu düşünce hayatlarında hemen şekillenmeye başlar. Karma süreci hızlanır (daha doğrusu, karma daha hızlı şekilde işlenir) ve bu durum dikkate alınmalıdır. Eski zaman bilginlerinin dediği gibi: “Dileklerinizden korkun, çünkü gerçekleşme eğilimindedirler.” Bu, uyumlanmış olanların çok iyi bildiği bir gerçektir!

Hakikatin ve aydınlığın yoluna girmeye karar veren kişi, hayatında bu kadar önemli bir adımın sonuçlarını iyice değerlendirmelidir.

Uyumlama sonrası kişi, farklı bir enerji alanına (haline) geçtiğinden, ilahi bir koruma kazanır. Her türlü (evet, her türlü) olumsuz enerji-bilgi saldırıları (halk arasında “nazar, büyü, lanet, aşk büyüsü” vb. olarak bilinen etkiler), öğrenci tüm kurallara uygun hareket ettiği sürece uyumlanmış kişiyi etkileyemez. Üstelik sadece kendisi korunmakla kalmaz, aynı zamanda başkalarını da (yakınlarını, arkadaşlarını ve hatta ona yardım için başvuran tanımadığı insanları bile) koruyabilir.

Kozmik Enerji kanalları (frekansları) sadece insanın sağlığını iyileştirmez ve yeniden yapılandırmaz, aynı zamanda onun süptil enerji yapısını (aurasını ve çakralarını) her türlü enerjetik “kirlilikten” arındırarak onu tüm negatif etkilerden güvenilir bir şekilde korur.

Uyumlama sonucu enerji seviyesinin değişmesi, kişinin psikolojik durumunu da değiştirme olanağı sağlar: kişi daha öz güvenli, sakin, bilge ve güçlü hale gelir. Bu ilişkinin varlığını reddetmek mümkün değildir.

Enerjiyi değiştirerek zihinsel durumu değiştirmek mümkün olduğu gibi, tam tersi olarak zihinsel bileşeni değiştirerek enerjiyi değiştirmek de mümkündür. Bu tartışmasız bir gerçektir! İşte tam da bu iki seviyede (enerji alanı ve metafizik düzeyde) Kozmik Enerji operatörleri çalışır.

Kozmik Enerjiye uyumlanma, hayatını olumlu yönde değiştirmek için en basit, en güvenilir ve en erişilebilir yöntemlerden biridir. Fakat bu kadar güçlü bir enerjiyi herkesin kullanımına açmanın bazı riskleri vardır. Bu nedenle, bazen belirli kişileri uyumlama reddedilebilir.

Bu, öğretmenin uyumlanma talebinde bulunan kişide şu tür olumsuz özellikleri görmesi durumunda gerçekleşir: Açgözlülük ve bencillik, tembellik, çevresine (ve dolayısıyla dünyaya) karşı nefret duygusu, kendi üzerinde çalışmak istememek.

Öğretmen, bir öğrenciyi uyumladığında ve onun gelişiminden sorumlu hale geldiğinde, aynı zamanda öğrencinin negatif karmik yükünün yarısını da üzerine alır. Bu, çok daha derin ve sorumluluk gerektiren bir bağ anlamına gelir.

Bu yüzden, “okul, öğrencileriyle anılır” denir. Her öğretmen, yalnızca ahlaki açıdan örnek olacak bir seviyede olmayı değil, kendisine uygun öğrencileri seçmeyi de amaçlar.

Fakat, öğretmen bir adayın hayatın zorluklarına ve koşullarına rağmen kendisi üzerinde çalıştığını görürse, ona mutlaka yardım eli uzatır.

Derleyen & Çeviren

Cemre ÖZKAN

Mehmet Levent ÜNAL

15/03/2025